Ya İtalyanca, İsveççe hatta ne bileyim Almanca falan olsa anlarım, içerik bulmak daha zor. Ama İngilizce her yerde var. Diziler, şarkılar, oyunlar, internetteki tüm bilgi dağarcığı, YouTube'da her zevke göre binlerce kanal vs vs
Kurs, dil okulu ya da özel okulda ingilizce dersi görmek bi metod katar ama ben ve benim çevremde iyi kötü İngilizcesi olan kişilerin hepsi bu dile maruz kalarak ve kullanarak öğrendik.
Çocukken oynadığım oyunlarda Türkçe dil desteği yoktu, sözlükten baka baka kelime dağarcığım gelişti. Filmleri dizileri Türkçe dublaj garabetiyle izlememek için önce türkçe altyazılı, sonra da altyazıda espriler falan çeviride kayboluyor diye ingilizce altyazılı izlemeye başladım, ergenlikte "türkçe müzik ne yaa .s" tripleriyle dinlediğim şarkıların çoğu ingilizceydi, sözlerine bakıp eşlik ettim. Meraklı bi çocuktum. Türkçe kaynaklarda bilgiler yetersiz olduğu için ingilizce araştırdım merak ettiğim şeyleri. Türkçe vikipedi yerine ingilizcesine baktım. 9gag, reddit gibi sitelerde ingilizce meme'lere güldüm, insanlarla muhabbet ettim. Böyle olunca zaten dili öğreniyorsunuz.
Kursa gidip sıfırdan tense öğrenerek başlamanın çok faydası olduğunu düşünmüyorum. Yani tense, temel kalıplar falan tabii ki önemli ama bunlar bi grammar kitabı alarak halledilir. Önemli olan bol bol okumak ve dile maruz kalarak özümsemek. Yoksa Türkçe düşünüp ingilizce konusmaya/yazmaya çalışıyor insan ve istediği cümleyi kuramıyor.
Bence en iyisi bol metinli, hikayeli oyunlar. Dalga geçebilirsiniz ama çocukken pokemon oyunları inanılmaz kelime dağarcığı katmıştı bana. Çok fazla saldırı, yetenek vs vardı ve hepsi değişik kelimelerdi :D
0